Çocuklarda epilepsi, tekrarlayan nöbetlerle seyreden nörolojik bir hastalıktır; bilinç kaybı, kasılma veya bakış fiksasyonu görülebilir. Tanı klinik öykü ve EEG ile konur. Erken değerlendirme nöbet kontrolünü ve yaşam kalitesini artırır; acil durum planı aileye öğretilmelidir.
Çocuklarda epilepsi belirtileri ve tipleri, fokal, jeneralize tonik-klonik, absans ve myoklonik nöbetleri içerir. Ateşsiz nöbet, uykuda idrar kaçırma, ani düşme veya aura öyküsü varsa hekim başvurusu gerekir. Tetikleyiciler arasında uyku yoksunluğu ve ışık uyarıları bulunur.
Çocuklarda epilepsi tanı süreci, ayrıntılı anamnez, nörolojik muayene, EEG, seçilmiş olgularda MR ve metabolik testleri kapsar. Senkop, tik bozukluğu veya migrenle karışabilir; ayırıcı tanı önemlidir. Tedavi hedefi nöbetsizliği sağlamaktır; ilaç seçimi nöbet tipine göre yapılır.
Çocuklarda epilepsi tedavi ve yaşam yönetimi, antiepileptik ilaçlar, dirençli olguda ketojenik diyet, vagus sinir stimülasyonu veya cerrahi seçenekleri içerir. İlaç uyumu, büyüme-yan etki izlemi ve güvenlik önlemleri önem taşır. Düzenli kontroller ve okul bilgilendirmesi sürdürülmelidir.
Epilepsi nedir ve her nöbet geçirmek epilepsi midir?
Epilepsi, beynin uzun süreli ve bulaşıcı olmayan bir hastalığıdır. Beynimiz, milyarlarca sinir hücresinin (nöron) birbiriyle uyum içinde çalıştığı muhteşem bir orkestra gibidir. Bu hücreler, vücudumuzun her hareketini, düşüncesini ve hissini yönetmek için birbirlerine sürekli olarak küçük elektriksel sinyaller gönderir. Epilepsi durumunda, bu orkestradaki bazı enstrümanlar aniden ve beklenmedik bir şekilde olması gerekenden çok daha güçlü ve düzensiz bir ritim çalmaya başlar. İşte bu ani ve anormal elektriksel boşalımlara nöbet diyoruz. Bu durum çocuğun bilincinde, hareketlerinde, davranışlarında veya duyularında geçici değişikliklere yol açar.
Anne babaların en büyük endişelerinden biri, çocuklarının bir kez nöbet geçirmesinin hemen epilepsi hastası olduğu anlamına gelip gelmediğidir. Bu endişenizi anlıyorum, ancak hemen telaşa kapılmanıza gerek yok. Tek bir nöbet, özellikle ateş gibi bilinen bir tetikleyici ile ortaya çıkmışsa, her zaman epilepsi tanısı anlamına gelmez. Biz doktorların epilepsi tanısı koyabilmesi için belirli ve net kriterler gerekir.
Bir çocuğa epilepsi tanısı koymamız için genellikle şu durumlardan birinin yaşanmış olması gerekir:
Herhangi bir tetikleyici olmadan, 24 saatten daha uzun bir arayla iki veya daha fazla nöbet geçirilmesi.
Herhangi bir tetikleyici olmadan tek bir nöbet geçirilmesi, ancak yaptığımız tetkikler (EEG veya beyin MR’ı gibi) sonucunda gelecekte yeni bir nöbet geçirme olasılığının yüksek olduğunu (%60’ın üzerinde) saptamamız.
Çocuğun kliniğine ve bulgularına dayanarak, belirli bir epilepsi sendromu tanısının konulması.
Unutmayın doğru tanı ve modern tedavi yöntemleri sayesinde epilepsili çocukların çok büyük bir kısmı (%70’e yakını) nöbet geçirmeden, sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürebilir. Bu yüzden şüpheli bir durumda vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmak, çocuğunuzun geleceği için atılacak en önemli adımdır.
Çocuklarda görülen nöbet tipleri nelerdir?
Nöbetler, beynin neresinde başladığına ve nasıl yayıldığına bağlı olarak çok farklı şekillerde karşımıza çıkabilir. Bunları doğru tanımak, doğru tedavinin ilk adımıdır. Nöbetleri temelde iki ana gruba ayırıyoruz:
Fokal (Bölgesel) Başlangıçlı Nöbetler
Bunlar beynin sadece belirli bir bölgesinde başlayan nöbetlerdir. Tıpkı bir ormanın sadece bir köşesinde başlayan küçük bir yangın gibi düşünebilirsiniz. Belirtiler beynin o etkilenen bölgesinin görevine göre şekillenir. Fokal nöbetler sırasında çocuğun bilinci açık kalabilir veya bozulabilir.
Bilinçli Fokal Nöbet: Çocuk nöbet sırasında tamamen uyanıktır, çevresinin farkındadır. Bu sırada yaşayabileceği bazı durumlar şunlardır:
- Vücudun bir tarafında, örneğin sadece sağ kolda veya sol bacakta istemsiz kasılma veya seğirme.
- Garip hisler; bir bölgede uyuşma, karıncalanma, yanıp sönen ışıklar görme veya tuhaf sesler duyma.
- Mideden yukarı doğru yükselen tarif edilemez bir his.
Ani ve sebepsiz korku, kaygı veya daha önce yaşanmış bir anı tekrar yaşıyormuş hissi (deja vu).
Bozulmuş Bilinçli Fokal Nöbet: Bu nöbet sırasında çocuğun bilinci bulanıklaşır veya tamamen kaybolur. Dışarıdan bakıldığında donuk ve anlamsız bir ifadesi vardır, sorulara cevap vermez. Bu nöbetin en tipik belirtisi, çocuğun farkında olmadan yaptığı anlamsız ve tekrarlayıcı hareketlerdir. Bu hareketlere otomatizm diyoruz. Bazı otomatizm örnekleri şunlardır:
- Ağız şapırdatma
- Yalanma
- Çiğneme hareketleri
- Ellerini ovuşturma
- Düğmelerle oynama
- Amaçsızca etrafta dolaşma
Bazen fokal nöbet, beynin diğer bölgelerine yayılarak halk arasında “büyük nöbet” olarak bilinen tonik-klonik nöbete dönüşebilir.
Jeneralize (Yaygın) Başlangıçlı Nöbetler
Bu nöbetler, başlangıç anından itibaren beynin her iki yarım küresini de aynı anda etkiler. Bu yangının ormanın her yerine aynı anda yayılması gibidir. Bu nöbetler neredeyse her zaman ani bir bilinç kaybı ile başlar.
Jeneralize nöbetlerin farklı motor (hareket içeren) ve non-motor (hareket içermeyen) tipleri vardır:
Başlıca jeneralize motor nöbet tipleri şunlardır:
- Tonik-Klonik Nöbet: Halk arasında “sara krizi” olarak bilinen en dramatik nöbet tipidir. Genellikle bir çığlıkla başlar, ardından vücut aniden kaskatı kesilir (tonik faz) ve sonra kollarda ve bacaklarda ritmik, sarsıntılı kasılmalar başlar (klonik faz).
- Absans Nöbet (Dalma): Bu bir non-motor nöbettir. Çocuk aniden, saniyeler içinde (genellikle 5-15 saniye) yaptığı işi bırakır, konuşuyorsa susar ve gözlerini boşluğa diker. Sanki hayallere dalmış gibidir. Nöbet bittiğinde, hiçbir şey olmamış gibi kaldığı yerden devam eder. Bu durum günde onlarca, hatta yüzlerce kez tekrarlayabilir.
- Miyoklonik Nöbet: Vücudun bir veya birden fazla bölümünde ani, elektrik çarpması gibi kısa süreli sıçramalardır. Genellikle kollarda ve omuzlarda görülür ve çocuğun elindeki bardağı veya kalemi fırlatmasına neden olabilir.
- Atonik Nöbet (Düşme Nöbeti): Tüm kaslardaki gücün aniden kaybolmasıdır. Çocuk ayaktaysa bir anda “paçavra bebek” gibi yığılır kalır. Bu nöbetler sık sık kafa yaralanmalarına neden olabilir.
- Tonik Nöbet: Vücudun aniden, şiddetli bir şekilde kasılmasıdır. Kollar ve bacaklar sertleşir ve çocuk genellikle geriye doğru düşer.
- Klonik Nöbet: Sarsılma hareketlerinin ritmik ve sürekli olduğu nöbet tipidir.
Çocuğumun yaş grubuna özel hangi epilepsi belirtilerine dikkat etmeliyim?
Evet, bu çok önemli bir soru. Beyin gelişiminin farklı evrelerinde olduğu için, epilepsinin belirtileri de yaşa göre büyük farklılıklar gösterir. Bir ergende gördüğünüz tipik bir nöbeti, bir bebekte görmeyi beklemeyiz.
- Yenidoğan Dönemi (0-1 ay)
Yenidoğanlardaki nöbetler son derece silik ve normal bebek hareketleriyle karıştırılabilecek kadar belirsiz olabilir. Bu dönemde dikkat edilmesi gereken şüpheli hareketler şunlardır:
Gözlerin bir tarafa doğru sabitlenmesi veya kayması
Tekrarlayan göz kırpma veya göz titremesi
Ağızda emme, şapırdatma veya çiğneme benzeri ritmik hareketler
Bacaklarda “bisiklet çevirme” veya kollarda “kürek çekme” gibi stereotype (hep aynı şekilde tekrarlanan) hareketler
Nefesin kısa süreli durması (apne)
- Bebeklik Dönemi (1-12 ay)
Bu dönem, bazı özel ve ciddi nöbet tiplerinin ortaya çıktığı bir dönemdir. En önemlisi epileptik spazmlardır. Bunlar genellikle uykudan uyanırken ortaya çıkan, saniyelik, ani bükülme veya gerilme hareketleridir. Bebek aniden kollarını ve bacaklarını kendine doğru çeker veya geriye doğru atar. Bu spazmlar genellikle kümeler halinde, art arda gelir ve “West Sendromu” adı verilen ciddi bir epilepsi sendromunun habercisi olabilir. Bu durum tıbbi bir acil durumdur ve hemen müdahale gerektirir.
- Çocukluk Dönemi (1-12 yaş)
Bu yaşlarda nöbetler daha belirgin hale gelir.
Dalma (Absans) Nöbetleri: Özellikle 4-10 yaş arası başlayan Çocukluk Çağı Absans Epilepsisi’nin tipik belirtisidir. Çocuk, dersteyken veya oyun oynarken aniden donup kalır.
Düşme (Atonik) Nöbetleri: Ciddi epilepsi sendromu olan Lennox-Gastaut Sendromu’nda sıkça görülür.
Rolandik Epilepsi Nöbetleri: Genellikle uykuda ortaya çıkan, yüzün bir tarafında seğirme, ağızdan salya akması ve konuşma güçlüğü ile karakterize nöbetlerdir. Genellikle iyi huyludur ve ergenlikte geçer.
- Ergenlik Dönemi (12-18 yaş)
Bu dönem, bazı genetik kökenli jeneralize epilepsi sendromlarının tipik başlangıç yaşıdır.
Juvenil Miyoklonik Epilepsi (JME): En sık görülen sendromdur. Tipik belirtisi, sabahları uyandıktan kısa bir süre sonra kollarda görülen ani, istemsiz sıçramalardır. Genç, elindeki diş fırçasını veya kahve fincanını fırlatabilir. Uykusuzluk, stres ve alkol bu nöbetleri tetikleyebilir.
Epilepsi sendromu ne anlama geliyor?
Epilepsi tanısında modern yaklaşım sadece “fokal” veya “jeneralize” nöbet demekle kalmaz, durumu bir sendrom olarak tanımlamaya çalışır. Epilepsi sendromu, bir hastalığın adeta kimlik kartı gibidir. Bu kimlik kartında şunlar yazar:
- Hangi tip nöbetlerin görüldüğü
- Nöbetlerin genellikle hangi yaşta başladığı
- EEG (beyin elektrosu) bulgularının nasıl olduğu
- Altta yatan genetik bir neden olup olmadığı
- Hastalığın beklenen seyri (iyi huylu mu, yoksa dirençli mi)
- Hangi tedavilere daha iyi yanıt verdiği
Doğru sendrom tanısını koymak, bize yol haritası çizer. Örneğin Çocukluk Çağı Absans Epilepsisi sendromu olan bir çocuğa ethosuximide adlı ilacı verdiğimizde harika sonuçlar alırken, aynı ilacın Juvenil Miyoklonik Epilepsi’de hiçbir faydası olmaz. Hatta bazı ilaçlar, yanlış sendromda kullanılırsa nöbetleri daha da kötüleştirebilir. Bu nedenle sendrom tanısı, tedavinin başarısı için hayati önem taşır.
Epilepsi teşhisi nasıl konulur?
Epilepsi şüphesiyle bize başvuran bir çocukta tanı süreci, bir dedektif gibi ipuçlarını bir araya getirdiğimiz dikkatli bir çalışmadır. Bu süreçteki en değerli yardımcımız, ailelerdir.
- Aileden Alınan Detaylı Öykü
Her şeyden önce, sizi çok dikkatli bir şekilde dinleriz. Çocuğunuzun yaşadığı olayı en ince ayrıntısına kadar anlatmanız, tanı sürecinin %80’ini oluşturur. Olaydan önce, olay sırasında ve olaydan sonra neler olduğunu tüm detaylarıyla öğrenmeye çalışırız. Eğer o anın bir videosunu çekme imkanınız olduysa, bu bizim için paha biçilmez bir kanıttır.
- Fiziksel ve Nörolojik Muayene
Çocuğunuzu baştan aşağı dikkatlice muayene ederiz. Büyümesini, baş çevresini, cildinde herhangi bir leke olup olmadığını kontrol ederiz. Nörolojik muayene ile de beyin ve sinir sisteminin fonksiyonlarını değerlendiririz. Bu muayene, altta yatan yapısal bir probleme dair ipuçları verebilir.
- EEG (Elektroensefalografi)
EEG, saçlı deriye yapıştırılan küçük elektrotlar aracılığıyla beynin elektriksel aktivitesini kaydeden, ağrısız ve zararsız bir testtir. Nöbete neden olabilecek anormal elektrik sinyallerini yakalamaya çalışırız. Bazen bu sinyalleri ortaya çıkarmak için çocuğunuzdan derin nefes alıp vermesini (hiperventilasyon) veya yanıp sönen bir ışığa bakmasını (fotik stimülasyon) isteyebiliriz. Uykunun anormal beyin dalgalarını ortaya çıkarma olasılığı daha yüksek olduğu için, genellikle uykuda EEG çekmeyi tercih ederiz.
- Beyin Görüntülemesi (MRG)
Eğer fokal bir nöbet şüphesi varsa veya nörolojik muayenede bir anormallik saptarsak, beynin yapısını detaylı bir şekilde görmek için Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) isteriz. MRG, epilepsiye neden olabilecek bir tümör, damar yumağı, geçirilmiş bir hasar veya doğuştan gelen yapısal bir bozukluk olup olmadığını gösterir.
- Genetik ve Metabolik Testler
Özellikle bebeklik döneminde başlayan, ilaca dirençli ve gelişimsel geriliğin eşlik ettiği durumlarda, altta yatan genetik bir nedeni veya metabolik bir hastalığı araştırmak için kan veya idrar testleri isteyebiliriz.
Çocuğumun epilepsi tedavisine ne zaman başlanmalı?
Bu karar, aile ile birlikte kar ve zarar analizi yapılarak verilen ortak bir karardır. Genel yaklaşımımız, çocuğun ikinci tetiklenmemiş nöbetini geçirdikten sonra tedaviye başlamaktır. Çünkü ikinci bir nöbetten sonra üçüncüsünün gelme olasılığı oldukça yüksektir.
Ancak eğer ilk nöbetten sonra yapılan EEG’de belirgin bir anormallik varsa veya beyin MR’ında nöbete neden olabilecek bir bulgu saptadıysak, ikinci bir nöbeti beklemeden, o nöbetin getirebileceği riskleri (yaralanma gibi) önlemek amacıyla tedaviye daha erken başlayabiliriz.
Epilepsi tedavisinde kullanılan ilaçların yan etkileri var mıdır?
Evet, her ilaç gibi nöbet önleyici ilaçların da potansiyel yan etkileri vardır. Amacımız, nöbetleri tamamen durdururken bu yan etkileri en aza indirmektir. Bu nedenle tedaviye genellikle düşük dozda başlar ve yavaş yavaş artırırız.
İlaçların yan etkilerini bilmeniz ve şüpheli bir durumda bize bildirmeniz çok önemlidir. Başlıca yan etkiler şunlardır:
En Sık Görülenler (Genellikle Doza Bağlı ve Geçici):
- Uyuklama hali
- Sersemlik
- Baş dönmesi
- Dengesizlik hissi
- Mide bulantısı
- Davranışsal ve Bilişsel Etkiler:
- Sinirlilik, agresif davranışlar
- Huzursuzluk, hiperaktivite
- Konsantrasyon güçlüğü
- Kelime bulmada zorlanma, düşüncelerde yavaşlama
- Nadir Ama Ciddi Yan Etkiler:
- Ciddi deri döküntüleri (özellikle bazı ilaçlara başlarken)
- Karaciğer fonksiyonlarında bozulma
- Kan hücrelerinde düşme
Bu yan etkilerin çoğu yönetilebilir ve genellikle doz ayarlamasıyla veya ilaç değişikliğiyle düzelir. Çocuğunuzda yeni başlayan herhangi bir belirti veya davranış değişikliği fark ederseniz, mutlaka bizimle iletişime geçmelisiniz.
İlaçlar işe yaramazsa başka epilepsi tedavi seçenekleri var mı?
Evet, günümüzde epilepsi tedavisinde sadece ilaçlara bağımlı değiliz. Özellikle uygun ilaç tedavisine rağmen nöbetleri devam eden (ilaca dirençli epilepsi) çocuklar için umut verici başka seçenekler de mevcut.
- Diyet Tedavileri (Ketojenik Diyet)
Bu bir yaşam tarzı diyeti değil hastanede başlatılan ve bir diyetisyen ile nörolog tarafından yakından takip edilen tıbbi bir tedavidir. Karbonhidratların neredeyse tamamen kesildiği ve enerjinin yağlardan sağlandığı bu özel diyet, beyin metabolizmasını değiştirerek nöbetler üzerinde güçlü bir baskılayıcı etki yaratır. Özellikle bazı epilepsi sendromlarında (örneğin Doose Sendromu, infantil spazmlar) ve metabolik hastalıklarda inanılmaz derecede etkili olabilir.
- Epilepsi Cerrahisi
“Cerrahi” kelimesi kulağa korkutucu gelebilir, ancak ilaca dirençli epilepsisi olan ve uygun bir aday olan çocuklar için bu hayat değiştiren bir tedavi olabilir. Amaç nöbetlere neden olan beyindeki küçük ve anormal bölgeyi tespit edip, hassas bir operasyonla çıkarmaktır. Başarılı bir cerrahi, çocuğu sadece nöbetlerden değil aynı zamanda yıllarca kullanmak zorunda kalacağı ilaçların yan etkilerinden de kurtarabilir. Cerrahi kararı, uzun ve detaylı bir değerlendirme sürecinin sonunda, birçok uzmanın ortak görüşüyle alınır.
- Vagus Sinir Stimülatörü (VNS – Epilepsi Pili)
Bu cerrahiye uygun olmayan hastalar için bir seçenektir. Göğüs duvarına, kalp piline benzer küçük bir cihaz yerleştirilir. Bu cihazdan çıkan ince bir tel, boyundaki vagus sinirine sarılır. Cihaz, bu sinire düzenli aralıklarla hafif elektrik sinyalleri göndererek beyin aktivitesini düzenler ve nöbetlerin sıklığını ve şiddetini azaltmaya yardımcı olur.
Nöbet anında doğru ilk yardım nasıl yapılır?
Nöbet geçiren bir çocuğa tanık olmak endişe verici olabilir, ancak sakin kalıp doğru adımları atmak çok önemlidir. Lütfen şu üç basit kuralı unutmayın: YANINDA KAL, GÜVENDE TUT, YAN ÇEVİR.
Doğru ilk yardım adımları şunlardır:
- YANINDA KALIN: Sakinliğinizi koruyun ve asla çocuğu yalnız bırakmayın. Ne kadar sürdüğünü anlamak için nöbetin başlangıcında saatinize bakın.
- GÜVENDE TUTUN: Çocuğun etrafındaki sert, keskin veya tehlikeli olabilecek eşyaları (masa, sandalye gibi) uzaklaştırın. Yere düştüyse, başının altına ceket, hırka gibi yumuşak bir destek koyun. Kesinlikle çocuğu zapt etmeye, hareketlerini engellemeye çalışmayın.
- AĞZINA HİÇBİR ŞEY SOKMAYIN: Bu çok önemli bir kuraldır. Nöbet sırasında çocuğun ağzına kaşık, parmak veya başka bir cisim sokmaya çalışmak, hem çocuğun dişlerine ve çenesine zarar verebilir hem de sizin yaralanmanıza neden olabilir. Dilini yutması gibi bir durum tıbben mümkün değildir.
- YAN ÇEVİRİN: Kasılmalar bittikten sonra veya nöbet sırasında güvenli bir şekilde yapabiliyorsanız, çocuğu yavaşça yan pozisyona getirin. Bu ağzındaki tükürüğün dışarı akmasını sağlayarak solunum yolunu açık tutar ve boğulma riskini önler.
Çoğu nöbet birkaç dakika içinde kendiliğinden durur. Nöbet sonrasında çocuğunuz sersemlemiş ve yorgun olabilir. Nazikçe konuşarak ona güvende olduğunu hissettirin ve tamamen kendine gelene kadar dinlenmesine izin verin.
Eğer nöbet 5 dakikadan uzun sürerse, çocuk nefes almakta zorlanıyorsa veya nöbet sırasında ciddi bir şekilde yaralandıysa, hemen 112’yi aramalısınız.
Sıkça Sorulan Sorular
Çocuklarda epilepsi belirtileri hangi yaşlarda ortaya çıkar?
Epilepsi belirtileri genellikle bebeklik veya erken çocukluk döneminde görülür. Ateşli havaleler sonrası başlayan nöbetler, yaş ilerledikçe farklı formlara dönüşebilir. Erken yaşta tanı, tedavi başarısını artırır.
Çocuklarda epilepsi nöbetleri her zaman bilinç kaybı ile mi olur?
Hayır, bazı epilepsi nöbetlerinde çocuk bilinç kaybı yaşamadan kısa süreli dalmalar veya istemsiz hareketler gösterebilir. Bu tür nöbetler genellikle fark edilmez ve dikkat eksikliği ile karıştırılabilir.
Çocuklarda epilepsiye neden olan faktörler nelerdir?
Doğum travmaları, beyin enfeksiyonları, genetik yatkınlık ve kafa travmaları çocuklarda epilepsi gelişiminde rol oynar. Bazı durumlarda ise altta yatan neden bulunamayabilir, bu da “idiyopatik epilepsi” olarak adlandırılır.
Epilepsi tanısında EEG ve MR testlerinin rolü nedir?
EEG, beyindeki elektriksel aktiviteyi ölçerek nöbet odaklarını belirler. MR görüntüleme ise yapısal beyin anormalliklerini gösterir. Bu iki test birlikte, epilepsi türü ve tedavi planı hakkında önemli bilgiler sağlar.
Çocuklarda epilepsi tedavisinde ilaçlar ne kadar etkilidir?
Epilepsi ilaçları, çoğu çocukta nöbetleri kontrol altına alır. Düzenli ilaç kullanımı ve doz takibi, tedavinin başarısını belirler. Dirençli vakalarda farklı ilaç kombinasyonları veya cerrahi tedavi gündeme gelebilir.
Epilepsi cerrahisi çocuklarda ne zaman düşünülür?
İlaç tedavisine yanıt vermeyen dirençli epilepsi olgularında cerrahi seçenek değerlendirilir. Beyinde nöbet odağı belirlenirse, bu bölgenin çıkarılmasıyla nöbetler tamamen durabilir veya sıklığı azalabilir.
Çocuklarda epilepsi nöbetleri okul başarısını etkiler mi?
Sık nöbet geçiren çocuklarda dikkat, hafıza ve öğrenme problemleri görülebilir. Uygun tedavi ve öğretmen desteği ile bu etkiler azaltılabilir. Düzenli takip, çocuğun akademik gelişimi açısından önemlidir.
Epilepsi hastası çocuklarda spor yapmak güvenli midir?
Evet, ancak nöbet riski yüksek çocuklarda yüzme veya yüksekte yapılan sporlar dikkatle seçilmelidir. Doktor onayı ile fiziksel aktivite epilepsi kontrolüne ve psikolojik iyi oluşa katkı sağlar.
Epilepsi hastası çocuklarda uyku düzeni neden önemlidir?
Yetersiz uyku, epilepsi nöbetlerini tetikleyebilir. Bu nedenle çocukların düzenli uyku alışkanlığı kazanması, tedavinin etkinliğini destekler. Uykusuzluk, ilaçların etkisini de olumsuz etkileyebilir.
Epilepsi tanısı alan çocuklarda ailelerin dikkat etmesi gereken noktalar nelerdir?
Aileler nöbet anında sakin kalmalı, çocuğun güvenliğini sağlamalı ve süreyi not etmelidir. İlaç düzenine sadık kalmak, doktor kontrollerini aksatmamak ve psikolojik destek sağlamak tedavinin temelidir.

Prof. Dr. Durgül Yılmaz, İzmir’de ve Türkiye genelinde en iyi çocuk doktorlarından biri olma hedefiyle çalışmakta olup, İzmir ve Türkiye genelinden gelen hastaları kabul etmektedir. 25 yılı aşkın süredir çocuk sağlığı ve hastalıkları alanında çalışmakta, akademisyenlik ve profesörlük kariyerini Dokuz Eylül Üniversitesi’nde tamamlamış ve çocuk acil yan dal uzmanı olmuştur. Akademik çalışmaları çocuk acil, travma, zehirlenmeler ve yoğun bakım gibi alanlarda yoğunlaşan Prof. Dr. Durgül Yılmaz, çok sayıda ulusal ve uluslararası yayına katkı sunmuştur. Şu anda İzmir Urla’daki kliniğinde bebeklikten ergenliğe kadar çocukların sağlıklı gelişimini izlemekte; tanı, tedavi ve koruyucu sağlık hizmetleri sunmaktadır.


