Bebek ve çocuk aşı takvimi, bulaşıcı hastalıklara karşı koruyucu bağışıklığı planlı bir zaman çizelgesinde sağlar. Doğumdan itibaren Hepatit B ile başlayan program, yaşa ve risk durumuna göre çoklu dozları içerir. Zamanında aşılama toplumsal bağışıklığı güçlendirir.
Aşıların uygulanma zamanları: BCG, DaBT-İPA-Hib, KPA, KKK, suçiçeği ve Hepatit A belirlenen aylarda uygulanır. Hatırlatma dozları bağışıklığın sürekliliği için gereklidir. Erken, gecikmiş veya eksik dozlar için hızlandırılmış şemalar hekimce düzenlenir.
Aşı güvenliği ve yan etkiler: Aşılar titiz kalite süreçlerinden geçer; en sık yan etkiler hafif ateş, lokal kızarıklık ve hassasiyettir. Anafilaksi çok nadirdir ve sağlık kuruluşlarında yönetim protokolleri hazırdır. Ateş kontrolü ve izlem aileye öğretilmelidir.
Özel durumlarda aşılama: Prematüre, bağışıklık yetmezliği, kronik hastalık veya seyahat planı olan çocuklarda şema kişiselleştirilir. Canlı aşılar için kontrendikasyonlar değerlendirilir. Pandemi dönemlerinde randevu planlaması ve kayıtların güncelliği önem taşır.
Aşılar Neden Bu Kadar Hayati Öneme Sahip?
Aşılar, modern tıbbın insanlığa sunduğu en büyük mucizelerden biridir. Onları sadece basit bir iğne olarak görmemek gerekir. Her bir aşı dozu, çocuğunuzun gelecekte karşılaşabileceği, hayatını tehdit edebilecek veya kalıcı sakatlıklara yol açabilecek ciddi hastalıklara karşı geliştirilmiş biyoteknolojik bir kalkandır. Aşılamanın temel mantığı, vücudun bağışıklık sistemini, tıpkı bir ordunun tatbikat yapması gibi, gerçek bir düşmanla karşılaşmadan önce eğitmektir. Vücut, aşı sayesinde hastalığın zayıflatılmış veya etkisiz hale getirilmiş bir formunu tanır, ona karşı nasıl savaşacağını öğrenir ve bu bilgiyi hafızasına kaydeder. Böylece gelecekte gerçek mikrop ile karşılaştığında, hastalığa yakalanmadan veya çok hafif bir şekilde atlatarak kendini koruyabilir.
Bu korumanın iki temel boyutu vardır. Birincisi bireysel korumadır. Aşılanan her çocuk, difteri, tetanoz, kızamık gibi hastalıklara karşı doğrudan kişisel bir zırh kuşanmış olur. İkincisi ve belki de daha önemlisi ise toplumsal bağışıklık, yani halk arasındaki adıyla sürü bağışıklığıdır. Bunu, salgın hastalıklara karşı görünmez bir koruma şemsiyesi gibi düşünebilirsiniz. Bir toplumdaki insanların büyük bir çoğunluğu aşılandığında, hastalık mikrobunun yayılacak ve tutunacak bir yer bulması zorlaşır. Zincir kırılır. Bu durum aşı olmak için henüz çok küçük olan yenidoğan bebekleri, bağışıklık sistemi çok zayıf olduğu için aşı olamayan (örneğin kanser tedavisi gören) çocukları ve aşıya rağmen bağışıklık yanıtı oluşmayan nadir bireyleri de dolaylı yoldan korur. Ne yazık ki aşılanma oranlarının düştüğü yerlerde kızamık gibi neredeyse unutulmuş salgınların acı bir şekilde geri döndüğünü görüyoruz.
Bebeğimin Aşı Takvimi Neye Göre Belirleniyor?
Çocuğunuzun aşı takvimindeki zamanlamalar asla rastgele değildir. Her bir dozun hangi ayda yapılacağı, immünoloji (bağışıklık bilimi), epidemiyoloji (salgın hastalık bilimi) ve klinik tıp verilerinin bir araya getirilmesiyle belirlenen son derece hassas bir planın parçasıdır. Amaç en doğru zamanda en güçlü korumayı sağlamaktır. Bu karmaşık planlamayı etkileyen birkaç temel bilimsel gerçek vardır:
Birincisi, bebeğin bağışıklık sisteminin gelişim sürecidir. Bebekler, doğuştan gelen temel bir savunma mekanizmasına sahip olsalar da belirli mikroplara karşı uzun süreli ve güçlü bir hafıza oluşturan “öğrenilmiş” bağışıklık sistemleri henüz bir bebek gibi tecrübesizdir. Aşılar, bu sisteme hastalık yapma gücü olmayan zararsız mikrop parçacıkları sunarak kontrollü bir eğitim verir. Bu eğitimin türü, aşının yapısına göre değişir. İnaktif (ölü) aşılar genellikle daha hafif bir yanıt oluşturduğu için güçlü bir temel atmak adına belirli aralıklarla birden fazla doz gerektirir. Canlı, zayıflatılmış aşılar ise doğal enfeksiyonu daha çok taklit ettiği için genelde bir veya iki dozda bile çok güçlü ve uzun ömürlü bir bağışıklık sağlar.
İkincisi ve en kritik faktör ise anneden geçen antikorlardır. Hamileliğin son döneminde, annenin daha önce geçirdiği veya aşılandığı hastalıklara karşı sahip olduğu koruyucu antikorlar, plasenta yoluyla bebeğe geçer. Bu bebeğin hayatının ilk birkaç ayında onu koruyan paha biçilmez, doğal bir armağandır. Ancak bu koruyucu kalkan, bazı aşılar için bir engel teşkil edebilir. Anneden geçen bu yoğun antikorlar, KKK (Kızamık-Kızamıkçık-Kabakulak) ve suçiçeği gibi canlı aşıların içindeki zayıflatılmış virüsleri etkisiz hale getirebilir. Bu da aşının, bebeğin kendi bağışıklık sistemini yeterince uyarmasını engeller. İşte bu yüzden bu canlı aşıların ilk dozu için, anneden gelen antikorların vücuttan temizlendiği 12. aya kadar beklenir. Bu bilimsel zamanlama, aşının en yüksek verimle çalışmasını garantiler.
2025 Yılında Bebeğimi Hangi Aşılar Bekliyor?
Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen Ulusal Çocukluk Dönemi Aşılama Programı, tüm bebek ve çocuklarımıza Aile Sağlığı Merkezleri’nde (Sağlık Ocağı) ücretsiz olarak sunulan çok değerli bir hizmettir. 2025 yılı takvimi, yavrularımızı tam 13 farklı bulaşıcı hastalığa karşı korumayı hedeflemektedir. Bu yılın en önemli ve sevindirici yeniliği, altılı karma aşıya (DaBT-İPA-Hib-HepB) geçilmiş olmasıdır.
Bu yeni ve modern aşı, daha önceden beş hastalığa karşı koruma sağlayan karma aşıya Hepatit B aşısını da eklemiştir. Bunun anlamı şudur: Bebeğiniz artık 2., 4. ve 6. aylarında tek bir enjeksiyonla tam altı farklı hastalığa karşı korunmuş olacak. Bu harika gelişme, daha önce 1. ayın sonunda ayrı olarak yapılan Hepatit B enjeksiyonunu gereksiz kılıyor. Böylece hem aşı takvimi daha pratik bir hale geliyor hem de bebeklerimizin canı daha az yanmış oluyor.
Yaş/Dönem | Uygulanacak Aşı(lar) |
Doğumda | Hepatit B (1. doz) |
2. Ayın Sonu | 6’lı Karma Aşı (1. doz), Zatürre/KPA (1. doz), Verem/BCG |
4. Ayın Sonu | 6’lı Karma Aşı (2. doz), Zatürre/KPA (2. doz) |
6. Ayın Sonu | 6’lı Karma Aşı (3. doz), Ağızdan Çocuk Felci/OPA (1. doz) |
12. Ayın Sonu | KKK (1. doz), Zatürre/KPA (Pekiştirme), Suçiçeği (1. doz) |
18. Ayın Sonu | 6’lı Karma Aşı (Pekiştirme), Ağızdan Çocuk Felci/OPA (2. doz), Hepatit A (1. doz) |
24. Ayın Sonu | Hepatit A (2. doz) |
48. Ayın Sonu (4 Yaş) | KKK (2. doz), 4’lü Karma Aşı (Pekiştirme) |
İlköğretim 1. Sınıf | Erişkin Tipi Difteri-Tetanoz/Td (Pekiştirme) |
İlköğretim 8. Sınıf | Erişkin Tipi Difteri-Tetanoz/Td (Pekiştirme) |
Takvimdeki Aşılar Hangi Ciddi Hastalıklardan Korur?
Her aşı, adı belki size yabancı gelse de potansiyel olarak çok ağır sonuçları olabilen bir hastalığı hedef alır. Gelin bu hastalıklara ve aşının koruyucu gücüne daha yakından bakalım.
Hepatit B Aşısı ne işe yarar?
Bu aşı, Hepatit B virüsünün yol açtığı karaciğer enfeksiyonuna karşı koruma sağlar. Bu virüs, kronikleşerek siroz ve karaciğer kanseri gibi ölümcül hastalıklara zemin hazırlayabilir. Doğumda yapılan ilk dozun en önemli amacı, doğum sırasında anneden bebeğe bulaşma riskini ortadan kaldırmaktır. Bu nedenle Hepatit B aşısı, tarihteki ilk “kanser önleyici” aşı olarak kabul edilir.
6’lı Karma Aşı hangi hastalıkları hedef alır?
Bu modern aşı, bebeğinizi tek bir enjeksiyonla altı farklı ve ciddi hastalıktan koruyan bir kalkan gibidir. Koruduğu hastalıklar şunlardır:
- Difteri
- Boğmaca
- Tetanoz
- Çocuk Felci
- Hib Menenjiti
- Hepatit B
Şimdi bu hastalıkların neden bu kadar tehlikeli olduğuna ve aşının neden önemli olduğuna bakalım. Difteri, boğazda solunumu engelleyen kalın, gri bir zar oluşturur; kalp yetmezliği ve felce yol açabilen korkunç bir hastalıktır. Boğmaca, özellikle bebeklerde haftalarca süren, nefes almayı ve beslenmeyi engelleyen şiddetli öksürük nöbetlerine neden olur. Bu nöbetler sırasında bebekler morarabilir ve bu durum zatürre veya beyin hasarı ile sonuçlanabilir. Tetanoz, kirli yaralardan bulaşan bir bakterinin toksiniyle oluşur; kaslarda dayanılmaz ağrılı kasılmalara ve “çene kilitlenmesine” yol açan, genellikle ölümcül bir hastalıktır. Çocuk Felci, sinir sistemine saldırarak bacaklarda kalıcı felce ve solunum kaslarının durmasına neden olabilen bir virüstür. Hib (Hemofilus influenza tip b), aşıdan önceki dönemde 5 yaş altı çocuklarda bakteriyel menenjitin (beyin zarı iltihabı) en sık nedeniydi ve kan zehirlenmesi gibi ölümcül tablolara yol açıyordu. Hepatit B ise yukarıda bahsettiğimiz gibi karaciğer kanserine neden olabilir. Gördüğünüz gibi bu tek aşı, bebeğinizi altı büyük tehlikeden birden korur.
KPA (Zatürre Aşısı) neden bu kadar önemli?
Bu aşı, halk arasında “zatürre aşısı” olarak bilinse de aslında çok daha fazlasını yapar. Streptococcus pneumoniae adlı bakterinin neden olduğu bir dizi hastalıktan korur. Bu bakteri sadece zatürrenin değil aynı zamanda kan zehirlenmesi (sepsis), kemik iltihabı, orta kulak iltihabı ve en önemlisi bakteriyel menenjitin de en sık nedenlerinden biridir. Yani bu aşı, aslında bir “menenjit aşısı” görevi de görür.
KKK Aşısı hangi hastalıklara karşı koruma sağlar?
Bu aşı, üç klasik çocukluk çağı hastalığına karşı etkilidir.
- Kızamık
- Kızamıkçık
- Kabakulak
Kızamık, yüksek ateş ve döküntüyle seyreden basit bir hastalık değildir. Asıl tehlikesi, zatürre, orta kulak iltihabı ve beyin iltihabı (ensefalit) gibi kalıcı beyin hasarı bırakabilen veya ölümcül olabilen komplikasyonlarıdır. Son derece bulaşıcıdır. Kızamıkçık, genellikle hafif seyreder. Ancak hamile bir kadın bu enfeksiyonu geçirirse, bebeğinde sağırlık, körlük, kalp kusurları ve zeka geriliği gibi çok ağır anomalilere neden olan Konjenital Rubella Sendromu’na yol açabilir. Bu aşıyla sadece kendi çocuğumuzu değil gelecekteki anne adaylarını ve onların bebeklerini de korumuş oluruz. Kabakulak, tükürük bezlerinde şişme yapar. Erkeklerde testis iltihabına ve kısırlığa, ayrıca menenjit ve sağırlığa neden olabilir.
Suçiçeği Aşısının amacı nedir?
Kaşıntılı, içi su dolu döküntülerle seyreden ve genellikle hafif kabul edilen suçiçeği hastalığından korur. Ancak bu hastalık da sanıldığı kadar masum değildir. Ciltte kalıcı izler bırakabilen ciddi bakteriyel enfeksiyonlara, zatürreye ve beyin iltihabına neden olabilir. Aşı, hastalığın kendisini ve bu ciddi komplikasyonlarını güvenli bir şekilde önler.
Aşıların Yan Etkileri Olur mu?
Evet, her tıbbi uygulamada olduğu gibi aşıların da yan etkileri olabilir. Ancak bu yan etkiler genellikle hafif, kısa süreli ve kolayca yönetilebilir niteliktedir. Ciddi yan etkiler ise son derece nadirdir. Unutulmamalıdır ki aşıların önlediği hastalıkların riskleri, aşıların olası yan etki risklerinden binlerce kat daha fazladır.
Aşı sonrası sıkça görebileceğiniz hafif yan etkiler şunlardır:
- Aşı yapılan yerde hafif ağrı
- Kızarıklık veya şişlik
- Hafif ateş
- Huzursuzluk
- İştahsızlık
- Uykuya meyil
Bu belirtiler genellikle aşıdan sonraki bir veya iki gün içinde başlar ve kendiliğinden geçer. Bu durumda ateş için doktorunuzun önerdiği dozda parasetamol içeren ateş düşürücü şuruplar verebilir, enjeksiyon yerine temiz ve soğuk bir bez uygulayabilir, bebeğinizi rahat ve ince giydirerek bol sıvı almasını sağlayabilirsiniz.
Peki, hangi durumlarda mutlaka doktora başvurmalısınız? Aşağıdaki belirtiler çok nadir görülse de bunlardan herhangi biriyle karşılaştığınızda vakit kaybetmeden doktorunuza veya en yakın sağlık kuruluşuna gitmeniz gerekir.
- Durdurulamayan ve teselli edilemeyen ağlama (3 saatten uzun)
- Çok yüksek ateş (39.5°C ve üzeri)
- Havale (nöbet) geçirme
- Vücutta yaygın döküntü veya kurdeşen
- Nefes almada zorluk, yüzde veya boğazda şişme
- Bebeğin genel durumunda belirgin bir kötüleşme
- Aşırı uyku hali veya yanıtsızlık
Tekrar belirtmek gerekir ki bu ciddi reaksiyonlar son derece nadirdir ve sağlık personeli bu tür durumlarla başa çıkmak için her zaman hazırlıklıdır.
Ulusal Takvimde Olmayan Özel Aşılar Var mı?
Evet, ülkemizin ulusal aşı takviminde henüz yer almayan ancak çocuk sağlığı uzmanları tarafından önemle tavsiye edilen ve özel olarak yaptırılabilen başka modern aşılar da mevcuttur. Bu aşılar, ABD ve birçok Avrupa ülkesinin ulusal takvimlerinde rutin olarak uygulanmaktadır. Bu aşılar hakkında doktorunuzdan detaylı bilgi alabilirsiniz.
- Rotavirüs Aşısı: Rotavirüs, bebeklerde ve küçük çocuklarda hastaneye yatışı gerektirebilen şiddetli, sulu ishal ve kusmanın dünyadaki en sık nedenidir. Aşı, ağızdan damla şeklinde kolayca uygulanır ve hastalığın ağır geçirilmesini, dolayısıyla hastaneye yatışları büyük ölçüde önler. Bu aşının ilk dozu için belirli bir zaman aralığı (genellikle bebek 15 haftalık olmadan başlanması gerekir) olduğu için doktorunuzla doğumdan sonraki ilk aylarda görüşmeniz önemlidir.
- Meningokok Aşıları (MenB ve MenACWY): Neisseria meningitidis adlı bakteri, en korkulan mikroplardan biridir. Çok hızlı ilerleyen ve saatler içinde ölümcül olabilen veya sağırlık, beyin hasarı, kol-bacak kaybı gibi çok ağır kalıcı sakatlıklara yol açabilen menenjit (beyin zarı iltihabı) ve meningokoksemi (kan zehirlenmesi) hastalıklarına neden olur. Bu bakterinin farklı tipleri vardır ve bunlara karşı koruma sağlamak için iki ayrı aşı gereklidir.
MenACWY Aşısı
MenB Aşısı
MenACWY aşısı A, C, W ve Y tiplerine karşı korurken, MenB aşısı özellikle ergenlik döneminde sık görülen B tipine karşı koruma sağlar. Bu hastalık her yaşta görülse de bebeklik ve ergenlik en riskli dönemlerdir. Bu nedenle bu aşılar, çocuğunuzu öngörülemez ve yıkıcı bir hastalıktan korumak için çok önemlidir.
HPV (İnsan Papilloma Virüsü) Aşısı: HPV, hem kadınlarda hem de erkeklerde ciddi kanserlere neden olan çok yaygın bir virüstür. Rahim ağzı (serviks) kanserinin neredeyse tamamından sorumludur. Ayrıca kadınlarda vulva ve vajina, erkeklerde penis ve her iki cinste de anüs ve boğaz kanserlerine yol açabilir. HPV aşısı, bu kanserlere yol açan en tehlikeli virüs tiplerine karşı %90’ın üzerinde bir koruma sağlayan, devrim niteliğinde bir “kanser önleme” aşısıdır. Dünya Sağlık Örgütü, 9-14 yaş arasındaki kız ve erkek çocuklarının bu aşıyı yaptırmasını önemle tavsiye etmektedir.
Aşı Günü Gecikirse veya Kaçırılırsa Ne Yapmalı?
Hayatın koşuşturmacası içinde bazen hastalık, seyahat veya başka nedenlerle aşı takviminde küçük gecikmeler yaşanabilir. Bu durumda kesinlikle paniğe kapılmayın. Unutulmaması gereken altın kural şudur: Aşı serisine asla yeniden başlanmaz! Aradan ne kadar uzun zaman geçerse geçsin, aşılamaya kaldığınız yerden devam edilir. Gecikmiş veya eksik bir aşı fark ettiğinizde yapmanız gereken tek şey, en kısa zamanda Aile Sağlığı Merkezinize veya çocuk doktorunuza başvurmaktır. Doktorunuz, çocuğunuzun yaşına ve daha önce aldığı dozlara göre ona özel bir “yakalama takvimi” oluşturacak ve aşılarını güvenli bir şekilde tamamlayacaktır. Önemli olan korumadaki boşluğu en aza indirmek için süreci daha fazla geciktirmemektir. Çocuğunuzu aşılatmak, ona verebileceğiniz en değerli ve en kalıcı sağlık hediyesidir. Bu sadece bir iğne değil sevgi ve sorumlulukla dolu bir eylemdir.

Prof. Dr. Durgül Yılmaz, İzmir’de ve Türkiye genelinde en iyi çocuk doktorlarından biri olma hedefiyle çalışmakta olup, İzmir ve Türkiye genelinden gelen hastaları kabul etmektedir. 25 yılı aşkın süredir çocuk sağlığı ve hastalıkları alanında çalışmakta, akademisyenlik ve profesörlük kariyerini Dokuz Eylül Üniversitesi’nde tamamlamış ve çocuk acil yan dal uzmanı olmuştur. Akademik çalışmaları çocuk acil, travma, zehirlenmeler ve yoğun bakım gibi alanlarda yoğunlaşan Prof. Dr. Durgül Yılmaz, çok sayıda ulusal ve uluslararası yayına katkı sunmuştur. Şu anda İzmir Urla’daki kliniğinde bebeklikten ergenliğe kadar çocukların sağlıklı gelişimini izlemekte; tanı, tedavi ve koruyucu sağlık hizmetleri sunmaktadır.