Bebeklerde Kurdeşen (Ürtiker) Neden Olur? Nasıl Geçer?

Bebeklerde Kurdesen Urtiker Neden Olur Nasil Gecer

Bebeklerde kurdeşen (ürtiker) en sık, sanılanın aksine bir besin alerjisinden dolayı değil genellikle üst solunum yolu gibi basit viral enfeksiyonlar sonucunda ortaya çıkar. Ciltte aniden beliren, gezici karakterli ve yoğun kaşıntılı bu kabarcıklar, çoğu zaman geçicidir. Tedavisi, altta yatan nedeni ortadan kaldırmaktan ziyade, bebeğin şikayetlerini gidermeye yöneliktir. Bu süreçte doktor kontrolünde kullanılan yeni nesil antihistaminik şuruplar ile kaşıntı ve döküntüler kontrol altına alınır ve tablo genellikle birkaç gün içinde kalıcı bir iz bırakmadan tamamen düzelir.

Vücutta Neler Olur da Kurdeşen Dökülür?

Kurdeşen, aslında vücudun bir tür alarm mekanizmasının cilde yansımasıdır. Vücudumuzda “mast hücreleri” adını verdiğimiz, içi kimyasal dolu minik kesecikler bulunur. Bu hücreler, bağışıklık sistemimizin adeta nöbetçi askerleridir. Bir tetikleyiciyle karşılaştıklarında, örneğin bir virüs, alerjen veya bazen sadece fiziksel bir temasla, bu keseciklerin ağzını açarak içlerindeki maddeleri hızla dokulara bırakırlar. Bu maddelerin en ünlüsü ve kurdeşendeki başrol oyuncusu histamindir.

Bu durumu daha iyi anlamak için ısırgan otunu düşünebilirsiniz. Cildimize değdiğinde anında kaşındırıp kabartan şey, ısırgan otunun tüylerinden derimize enjekte ettiği histamindir. Kurdeşende de vücudun kendi mast hücreleri, sanki bir ısırgan otu değmiş gibi histamin salgılayarak aynı reaksiyonu başlatır.

Salgılanan histamin, ciltteki ince kan damarları üzerinde iki önemli etki gösterir: Damarları genişletir ve duvarlarını daha geçirgen hale getirir. Bu durum kanın sıvı kısmı olan plazmanın damar dışına, cilt dokusunun içine sızmasına neden olur. İşte kurdeşenin o tipik kabarık ve şiş görünümünü oluşturan şey, cildin üst katmanlarında biriken bu küçük sıvı göllenmesidir. Aynı zamanda histamin, ciltteki sinir uçlarını da uyararak beyne “kaşı” sinyali gönderir. Bu da kurdeşene eşlik eden o dayanılmaz kaşıntının sebebidir. Kısacası kurdeşen, mast hücrelerinin bir uyarıya verdiği abartılı bir yanıttır.

Bebeğinizdeki Döküntünün Kurdeşen Olduğunu Nasıl Anlarsınız?

Kurdeşen tanısı temel olarak iki klinik bulguya dayanır: tipik kurdeşen kabarcıkları ve bazen onlara eşlik eden anjiyoödem. Bu ikisini birbirinden ayırt etmek, durumu doğru anlamak için önemlidir.

Kurdeşen Kabarcıkları (Döküntüleri)

Kurdeşenin olmazsa olmaz belirtisi, ciltte aniden beliren bu kabarcıklardır.

Bu kabarcıkların en ayırt edici özellikleri şunlardır:

  • Yoğun Kaşıntı: Bazen yanma hissi de eşlik edebilir.
  • Geçicilik: Bu en kritik özelliktir. Bir kabarcık en fazla 24 saat içinde hiçbir leke, morluk veya iz bırakmadan tamamen kaybolur.
  • Gezici Olma: Bir döküntü bir yerde solarken, vücudun bambaşka bir yerinde yenisi çıkar. Bu “gezici” karakter kurdeşen için çok tipiktir.
  • Görünüm: Sınırları nettir, yüzeyden kabarıktır. Genellikle ortası soluk, etrafı ise kırmızı bir halka ile çevrilidir.
  • Boyut ve Şekil: Birkaç milimetrelik küçük noktalardan, birleşerek avuç içi büyüklüğünde haritaya benzer dev plaklara kadar değişebilirler.

Anjiyoödem

Anjiyoödem, kurdeşendeki mekanizmanın cildin daha derin katmanlarında, yani alt deri ve deri altı yağ dokusunda gerçekleşmesidir.

Anjiyoödemin özellikleri ise biraz daha farklıdır.

  • His: Yoğun kaşıntıdan ziyade gerginlik, ağrı, karıncalanma veya uyuşma hissi daha ön plandadır.
  • Süre: Kurdeşen kabarcıklarına göre daha yavaş geriler, kaybolması 72 saate kadar sürebilir.
  • Yerleşim: Genellikle dokunun daha gevşek olduğu bölgelerde görülür. Göz kapakları, dudaklar, dil, eller, ayaklar ve genital bölge en sık etkilendiği yerlerdir.

Kurdeşen vakalarının neredeyse yarısında bu iki durum bir arada görülür. Bazen sadece kurdeşen kabarcıkları, nadiren de sadece anjiyoödem tablosu olabilir. Özellikle döküntü olmadan, tek başına anjiyoödem görülmesi, farklı ve daha özel durumların araştırılmasını gerektiren önemli bir bulgudur.

Kurdeşen Ne Kadar Sürer ve Türleri Nelerdir?

Kurdeşeni doğru yönetebilmek için öncelikle onu doğru sınıflandırmak gerekir. Bu sınıflandırma iki temel kritere dayanır: ne kadar sürdüğü ve belirli bir tetikleyicinin olup olmadığı.

Süresine Göre Kurdeşen

  • Akut Kurdeşen: Döküntülerin başlangıcından itibaren toplam sürenin 6 haftadan kısa olduğu durumdur. Bebeklerde ve çocuklarda gördüğümüz kurdeşenin büyük çoğunluğu bu tiptedir. Genellikle geçicidir ve kendi kendini sınırlar.
  • Kronik Kurdeşen: Döküntülerin haftanın çoğu gününde tekrarlayarak 6 haftadan uzun sürdüğü, daha inatçı bir tablodur. Çocuklarda oldukça nadir görülür. Ancak görüldüğünde, sürekli kaşıntı ve belirsizlik nedeniyle hem çocuk hem de aile için yıpratıcı olabilir.

Tetikleyici Varlığına Göre Kurdeşen

Hem akut hem de kronik kurdeşen, bir tetikleyiciye bağlı olup olmamasına göre de ikiye ayrılır.

  • Spontan (Kendiliğinden) Kurdeşen: Dışarıdan bakıldığında döküntüleri başlatan belirli bir neden saptanamaz. Hem akut hem de kronik formda görülebilir.
  • İndüklenebilir (Uyarılabilir) Kurdeşen: Bu formda kurdeşen, belirli bir fiziksel uyaran tarafından tetiklenir. Bu durum neredeyse her zaman kroniktir.

En sık karşılaşılan uyarılabilir kurdeşen türleri şunlardır:

  • Semptomatik Dermografizm: Cildin kalem veya tırnak gibi bir cisimle çizilmesi, sürtünmesi sonucu o hat boyunca kabarma olmasıdır. “Cilt yazısı” olarak da bilinir.
  • Soğuk Ürtikeri: Soğuk hava, soğuk su (deniz, havuz) veya soğuk nesnelerle temas sonucu ortaya çıkar.
  • Kolinerjik Ürtiker: Vücut ısısını artıran durumlarla tetiklenir. Egzersiz, sıcak duş, ateş veya hatta yoğun heyecan ve stres sonrası beliren, genellikle toplu iğne başı büyüklüğünde, etrafı kızarık, çok kaşıntılı küçük kabarcıklardır.
  • Gecikmiş Basınç Ürtikeri: Cilde uzun süreli baskı uygulanmasından saatler sonra ortaya çıkan ağrılı şişliklerdir. Örneğin dar bir çorap lastiğinin bilekte veya kemer sıkan bir pantolonun belde bıraktığı yerde gelişebilir.
  • Solar Ürtiker: Güneş ışığına maruz kaldıktan dakikalar sonra gelişen kurdeşendir.
  • Sıcak Ürtikeri: Cilde lokal olarak sıcak bir nesnenin (örneğin sıcak su torbası) temas etmesiyle oluşur.

Bebeklerde Akut Kurdeşen Neden Olur?

Akut kurdeşen, genellikle vücudun geçici bir duruma verdiği normal bir yanıttır. Aileler sıklıkla bir gıda alerjisinden şüphelense de bebeklerdeki akut kurdeşenin arkasındaki nedenler genellikle çok daha farklıdır.

Enfeksiyonlar: Listenin Başındaki Şüpheli

Bebeklerde ve çocuklarda akut kurdeşenin açık ara en sık nedeni enfeksiyonlardır. Özellikle viral enfeksiyonlar bu konuda başı çeker.

  • Üst solunum yolu enfeksiyonları (nezle, grip gibi)
  • Mide-bağırsak enfeksiyonları (ishal, kusma)

Döküntü, hastalık sırasında ateş veya öksürükle birlikte görülebileceği gibi, bazen enfeksiyon tamamen iyileştikten günler sonra, bebek sapasağlam görünürken bile başlayabilir. Bu durum bağışıklık sisteminin enfeksiyon etkeniyle savaşırken ürettiği bazı maddelerin cildi etkilemesiyle oluşur. Kurdeşene yol açabilen bazı yaygın virüsler şunlardır:

  • Adenovirüs
  • Enterovirüs
  • Rotavirüs
  • RSV
  • EBV (Epstein-Barr virüsü)
  • CMV (Sitomegalovirüs)

Daha nadiren de olsa, streptokok (beta) enfeksiyonları, idrar yolu enfeksiyonları veya diş apseleri gibi bakteriyel durumlar da kurdeşeni tetikleyebilir.

Gıda Alerjileri: Zamanlama Her Şeydir

Gıda alerjisi önemli bir neden olsa da enfeksiyonlar kadar sık değildir. Gıda alerjisine bağlı kurdeşeni düşündüren en önemli ipucu zamanlamadır.

Reaksiyon, alerjen gıdanın alınmasından hemen sonra, genellikle dakikalar içinde veya en geç 1-2 saat içinde başlar ve genellikle 6-8 saat içinde kaybolur. Birkaç gündür devam eden bir kurdeşenin tek nedeni gıda alerjisi olamaz. Bebeklik döneminde en sık sorumlu tutulan besinler şunlardır:

  • İnek sütü
  • Yumurta
  • Yer fıstığı
  • Ağaç fındıkları (ceviz, fındık vb.)
  • Buğday
  • Soya
  • İlaç Reaksiyonları
  • Bazı ilaçlar kurdeşene neden olabilir. En sık bilinenler şunlardır:
  • Antibiyotikler (özellikle penisilin ve türevleri)
  • Ağrı kesici ve ateş düşürücüler (özellikle ibuprofen grubu)

Burada önemli bir ayrım yapmak gerekir. Bazen döküntüye neden olan ilacın kendisi değil ilacı kullanmaya neden olan enfeksiyonun kendisidir. Bu ayrımı yapmak hekimin görevidir.

  • Böcek Sokmaları
  • Arı, yaban arısı veya sivrisinek sokmaları, özellikle hassas bebeklerde yaygın kurdeşen döküntülerine yol açabilir.
  • Nedeni Bilinmeyen (İdiyopatik) Durumlar

Tüm araştırmalara rağmen, akut kurdeşen vakalarının neredeyse yarısında net bir neden bulunamaz. Bu durum genellikle geçicidir ve bir endişe kaynağı olmamalıdır.

Kronik Kurdeşen Nedenleri Farklı mıdır?

Evet, kesinlikle farklıdır. Akut kurdeşen genellikle dışsal bir tetikleyiciye karşı bir “yanıt” iken, 6 haftadan uzun süren kronik kurdeşen daha çok vücudun kendi iç dinamiklerindeki bir “düzensizliğin” işaretidir.

Otoimmünite: Kronik spontan kurdeşen vakalarının önemli bir kısmında (%30-50), bağışıklık sistemi yanlışlıkla vücudun kendi mast hücrelerine karşı antikorlar üretir. Bu antikorlar, mast hücrelerini sürekli uyararak histamin salınımına ve inatçı kurdeşen ataklarına neden olur. Yani vücut, adeta kendi kendine alerjik reaksiyon gösterir.

Fiziksel Uyaranlar: Çocukluk çağı kronik kurdeşeninin en sık saptanabilen nedeni, daha önce bahsedilen uyarılabilir kurdeşen türleridir. Soğuk, sıcak, basınç, çizilme veya egzersiz gibi fiziksel etkenler, mast hücrelerinin hassasiyet eşiğini düşürerek kolayca reaksiyon vermelerine neden olur.

Kurdeşen Tanısı İçin Doktor Neler Yapar?

Kurdeşen tanısı büyük ölçüde laboratuvar testlerine değil dikkatle alınmış bir hasta öyküsüne ve detaylı bir fizik muayeneye dayanır. Bu süreçte en değerli bilgiyi sağlayacak olan kişi siz, yani ebeveynlersiniz.

Doktorun Size Soracağı Kilit Sorular

Muayene sırasında doktorunuz, durumu aydınlatmak için bazı kritik sorular soracaktır.

  • Bir kabarcık aynı yerde ne kadar süre kalıyor? (24 saatten kısa sürmesi kurdeşen için en önemli ipucudur.)
  • Döküntüyle birlikte başka hangi belirtiler var? (Nefes darlığı, kusma, ateş, eklem ağrısı gibi.)
  • Döküntüler günün hangi saatlerinde veya hangi durumlarda artıyor? (Egzersiz, banyo sonrası gibi.)
  • Son birkaç hafta içinde geçirilmiş bir enfeksiyon öyküsü var mı?
  • Yeni başlanan bir ilaç, ek gıda veya vitamin var mı?
  • Ailede alerji, kurdeşen veya otoimmün hastalık öyküsü var mı?

Fizik Muayenede Nelere Bakılır?

Hayati Bulgular: Öncelikle bebeğin genel durumu solunumu ve dolaşımı değerlendirilerek acil bir durum olup olmadığına bakılır.

Cilt Muayenesi: Döküntülerin tipik kurdeşen özelliklerini taşıyıp taşımadığı incelenir. Basit bir test olarak bebeğin sırtı gibi bir bölgeye dil basacağı ile hafifçe çizilerek dermografizm (cilt yazısı) olup olmadığı kontrol edilebilir.

Anjiyoödem Kontrolü: Özellikle yüz, dil, el ve ayaklarda şişlik olup olmadığı dikkatle muayene edilir.

Her Döküntü Kurdeşen midir ve Hangi Testler Gerekir?

“24 saat kuralı”, yani bir lezyonun aynı yerde 24 saatten uzun kalmaması, kurdeşeni diğer ciddi döküntülerden ayıran altın standarttır. Eğer bir kabarcık günlerce aynı yerde duruyor ve solarken yerinde morarma gibi bir iz bırakıyorsa, bu durum kurdeşen değildir ve başka hastalıkların araştırılması gerekir.

Kurdeşen tanısı için test gerekip gerekmediği, durumun akut mu yoksa kronik mi olduğuna bağlıdır.

Akut Kurdeşende Testler: Çoğu durumda özellikle altta yatan nedenin viral bir enfeksiyon olduğu düşünülen tipik bir akut kurdeşen atağında hiçbir test gerekli değildir. Ailelerin talebine rağmen rutin alerji testi yapmak, genellikle yanıltıcı sonuçlar verir ve gereksiz gıda kısıtlamalarına yol açabilir. Alerji testi, sadece öyküde çok net bir şekilde belirli bir gıda veya ilaçtan hemen sonra başlayan bir reaksiyon şüphesi varsa istenir.

Kronik Kurdeşende Testler: Durum 6 haftayı geçtiyse, altta yatan bir neden olup olmadığını anlamak için hedefe yönelik bazı temel testler istenebilir.

  • Tam kan sayımı
  • Enfeksiyon belirteçleri (CRP, Sedimantasyon)
  • Gerekli görülürse tiroid fonksiyon testleri ve otoantikorlar

Fiziksel kurdeşen şüphesinde, ilgili uyaranla yapılan provokasyon (uyarma) testleri (örneğin soğuk ürtikeri için buz testi) tanıyı doğrulamak için kullanılır.

Bebeklerde Kurdeşen Tedavisi Nasıl Yapılır?

Kurdeşen tedavisinin amacı, bebeğin kaşıntısını ve rahatsızlığını gidermek, yaşam kalitesini artırmak ve en önemlisi, olası ciddi reaksiyonları önlemektir. Tedavi, durumun aciliyetine ve şiddetine göre planlanır.

Öncelik: Acil Durumları Tanımak

Kurdeşen genellikle zararsız olsa da bazen anafilaksi adı verilen hayatı tehdit eden bir alerjik reaksiyonun parçası olabilir. Aşağıdaki belirtilerden herhangi biri kurdeşene eşlik ediyorsa, bu bir acil durumdur ve derhal 112 aranmalı veya en yakın acil servise başvurulmalıdır.

  • Nefes almada zorluk, hırıltılı solunum
  • Dilde, dudakta veya boğazda hızla ilerleyen şişlik
  • Ses kısıklığı veya yutkunma güçlüğü
  • Tekrarlayan ve fışkırır tarzda kusma
  • Bebeğin bilincinde değişiklik, gevşeklik veya bayılma

Bu durumda hayat kurtarıcı tedavi adrenalindir. Antihistaminikler veya kortizon bu tedavinin yerini tutmaz.

Tedavinin Temeli: Güvenli Antihistaminikler

Kurdeşen tedavisinin temel taşı, histaminin etkilerini bloke eden antihistaminik ilaçlardır. Modern yaklaşımda özellikle bebek ve çocuklarda, uyku hali yapmayan ikinci nesil antihistaminikler ilk tercihtir.

Eski nesil (birinci nesil) antihistaminikler (hidroksizin, difenhidramin vb.) belirgin sersemlik, uyku hali yapabilir ve öğrenme süreçlerini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle rutin kullanımları artık önerilmemektedir.

Doktorunuz bebeğinizin yaşına ve kilosuna uygun, şurup formunda bulunan güvenli ikinci nesil antihistaminiklerden birini seçecektir.

  • Setirizin
  • Levosetirizin
  • Desloratadin
  • Feksofenadin

Kronik kurdeşende bu ilaçların, döküntü çıktıkça değil döküntü çıkmasını engellemek için her gün düzenli olarak kullanılması gerekir.

İnatçı Kurdeşende Basamaklı Yaklaşım

Eğer standart doz antihistaminik tedaviye yanıt alınamazsa, uluslararası rehberlerin önerdiği basamaklı bir tedavi planı uygulanır.

  • Birinci Basamak: Standart doz ikinci nesil antihistaminik kullanılır.
  • İkinci Basamak: Yanıt yetersizse, aynı ilacın dozu doktor kontrolünde güvenli sınırlarda (genellikle 4 katına kadar) artırılır. Çocuk hastaların önemli bir kısmı bu basamakta tedaviye yanıt verir.
  • Üçüncü Basamak: Yüksek doz antihistaminiklere de yanıt vermeyen inatçı kronik kurdeşen vakalarında, omalizumab gibi daha modern, biyolojik ajanlar devreye girer. Bu tedaviler, doğrudan alerji mekanizmasının kaynağına etki eden, iğne formunda uygulanan ve oldukça etkili olan uzmanlık gerektiren tedavilerdir.
  • Dördüncü Basamak: Çok nadir ve dirençli vakalarda, bağışıklık sistemini baskılayan siklosporin gibi daha güçlü ilaçlar düşünülebilir. Bu tedavi yakın takip gerektirir.
  • Kortizonun Rolü: Kortizonlu ilaçlar, şiddetli atakları hızla bastırmak için sadece kısa süreli (birkaç gün) kullanılabilir. Uzun süreli kullanımı ciddi yan etkilere yol açtığı için kronik kurdeşen tedavisinde yeri yoktur.

İlaç Dışında Kurdeşen İçin Neler Yapılabilir?

İlaç tedavisine ek olarak bebeğinizi rahatlatacak ve atakları tetikleyebilecek faktörleri azaltacak bazı basit önlemler alabilirsiniz.

Aşağıdaki destekleyici bakım yöntemleri oldukça faydalıdır.

  • Serin duş veya banyo yaptırmak
  • Kaşınan bölgelere serin ve ıslak bez uygulamak
  • Ortamın çok sıcak olmasını engellemek
  • Cildin hava almasını sağlayan, bol ve pamuklu giysiler giydirmek
  • Kaşıyarak cildini tahriş etmesini önlemek için tırnaklarını kısa tutmak
  • Bilinen bir fiziksel tetikleyici varsa (örneğin soğuk), bundan kaçınmak
  • Dar ve sıkı giysilerden, cilde baskı yapacak kemer veya lastiklerden kaçınmak

Aileler Kurdeşen Hakkında Başka Neleri Bilmeli?

Kurdeşen yönetimi, sadece ilaç vermekten ibaret değildir. Doğru bilgiye sahip olmak, ne zaman endişelenip ne zaman rahat olacağınızı bilmek ve acil durumlar için hazırlıklı olmak en az tedavi kadar önemlidir.

En Önemli Tavsiyeler

  • Rahat Olun: Unutmayın bebeklerdeki akut kurdeşenin ezici çoğunluğu zararsız viral enfeksiyonlara bağlıdır ve birkaç gün veya hafta içinde kendiliğinden geçer.
  • Alerji Testi İçin Acele Etmeyin: Net bir öykü olmadan yapılan geniş alerji testleri faydadan çok zarar getirebilir. Bu konuyu mutlaka doktorunuzla konuşun.
  • İlaçları Düzenli Kullanın: Özellikle kronik kurdeşende, antihistaminik ilacı doktorunuzun önerdiği şekilde belirti olmasa bile düzenli olarak kullanmak, yeni atakların önlenmesinde kritik rol oynar.
  • Günlük Tutun: Kronik kurdeşende, döküntülerin ne zaman arttığını, öncesinde ne yendiğini, ne yapıldığını not aldığınız bir günlük, olası tetikleyicileri saptamada çok yardımcı olabilir.
  • Acil Durum Planı Yapın: Eğer bebeğinizin kurdeşeni ciddi bir alerjik reaksiyonun parçasıysa veya anafilaksi riski varsa, doktorunuzla birlikte yazılı bir “Anafilaksi Acil Eylem Planı” oluşturun. Bu plan, acil durumda ne yapacağınızı adım adım anlatmalı ve yanınızda bir adrenalin oto-enjektörü bulundurmanız gerekip gerekmediğini belirtmelidir.

Kurdeşen, belirsiz ve tekrarlayıcı doğasıyla zaman zaman yorucu bir süreç olabilir. Ancak doğru tanı, etkili ve güvenli tedavi yöntemleri ve en önemlisi, doktorunuzla kuracağınız güçlü bir iletişimle bu sürecin üstesinden gelmek mümkündür.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir